2019’un son günlerinde hayatımıza giren ve mart ayından itibaren ülkemizi de tam anlamıyla etkisi altına alan Covid-19 ile ilgili her gün yeni bir araştırma sonucu yayınlanıyor. Daha önce hiçbir virüste görülmeyen bazı yan etkiler, Covid-19 ile görülmeye başlandı. Tabii ki tam anlamıyla kapsamlı bir akademik araştırmanın yapılması için elde yeterli veri olmasa da bugüne kadar dünyanın çeşitli yerlerinden elde edilen ve karşılaştırılabilen veriler sayesinde oldukça önemli bir ilerleme kaydedildiğini söylemek de mümkün.
“Covid-19 ve saç dökülmesi arasında bir ilişki var mıdır?” sorusu saç dökülmesi yaşayan kişiler tarafından en fazla yöneltilen sorulardan biridir. Dr. Yetkin Bayer, “Covid-19 saç dökülmesine sebep olur mu?” ve “Saç dökülmesi Covid-19 belirtisi mi?” gibi soruları sizler için yanıtlıyor.
Daha önce görülmemiş yan etkilerden bir tanesi de saç dökülmesi. Son zamanlarda Covid-19 salgınının ardından saç dökülmesi şikâyeti ile hastanelere başvuranların sayısının oldukça arttığı gözlemleniyor.
Saç Dökülmesine Genel Bir Bakış
Her bir saç telinin belli bir ömrü bulunmaktadır. En sağlıklı saç telinin bile 5-6 yıldan daha fazla ömrü olmadığı da bilinmektedir. Saç üretimi yapabilen saç köklerinin 4 ay kadar kendini dinlendirdiği ve bu sürenin sonunda tekrar üretime geçtiği de bilinmektedir. Saç dökülmesi dönemsel veya mevsimsel olabileceği gibi, kellikle sonuçlanabilecek bir sürecin başlangıcı olabileceğini de unutmamak gerekir.
Covid-19 Saç Dökülmesine Sebep Olur mu?
İşte uzmanların birbirinden farklı görüşler bildirdiği konulardan biri de Covid-19’un saç dökülmesine sebep olup olamayacağı.
Tabii Covid-19’u hem virüsten kaynaklanan etkilerle hem de uzun süredir izolasyonda olmamızdan kaynaklanan etkilerle tanımlamak her zaman için çok daha doğru olacaktır. Uzun süredir izolasyonda olmak, sosyal hayattan daha kopuk olmak ve hastalık sürecinin herkeste yarattığı belirsizlikle beraber yaşanan yoğun stres, pek çok şeye sebep olabileceği gibi saç dökülmesine de sebep olabilir. Ayrıca karşı karşıya kalınan işsizlik ya da iş kaybı korkusu da çok büyük bir stres kaynağı. Böyle bir durumda, saç dökülmesini doğrudan Covid-19 ile ilişkilendirmektense dolaylı olarak ilişkilendirmek daha doğru bir yaklaşım olarak görülebilir.
Elbette, Covid-19 sürecindeki önemli belirtilerden biri olan yüksek ateş de saç dökülmesine sebep olabilir. Ya da yine Covid-19 tedavisinde kullanılan ilaçları da göz ardı etmemek gerekiyor. Bu ilaçların bir kısmı da yan etki olarak saç dökülmesine sebep olabiliyor.
Anlamlı İstatiksel Verinin Elde Edilmesi
Bir hastalığın yan etkilerin değerlendirebilmek için istatistiksel anlamda anlamlı verilere sahip olmak gerekmektedir. Şu an için saç dökülmesi ile ilgili anlamlı bir istatiksel veri olmasa da Corona virüsün bağışıklık sisteminin anormal çalışmasına yol açtığı biliniyor. Saç dökülmesinin önemli sebeplerinden biri de immünolojik sebeplerdir. Dolayısıyla bu noktada da bir ilişki görmek mümkün.
Covid-19 ile ilgili en güncel konulardan biri de aşı adaylarının Faz-III çalışmalarının başlamış olduğu. Yaklaşık 30 bin gönüllü ile başlayan çalışmalar Covid-19 aşı adaylarının güvenirliğini ve etkisini anlamak için tasarlandı. Ayrıca bu çalışmalar sonunda, aşının Covid-19’dan ne kadar süre ile koruma sağlayacağını da belirlemekte önemli bir rol oynayacak.
Covid-19 ile İlgili En Net Bulgular
Bu kadar kısa bir sürede sağlıklı ve anlamlı veri üretmenin oldukça zor olduğundan bahsetmiştik. Ancak süreci en başından beri yakından takip eden ve Covid-19 ile ilgili ilk günden beri çalışma yapan laboratuvarların elde ettiği anlamlı bulgular da mevcut. Bu bulgular Covid-19 pozitif hastalarda en sıklıkla görülen verileri kapsıyor.
Dünya genelinde Covid-19 için çalışan pek çok laboratuvarın verileri analiz edildiğinde hastaneye yatarak tedavi alan Covid-19 pozitif hastalarının eşlik eden hipertansiyon ve diyabet gibi hastalıkları olduğunda, yoğun bakıma yatış ve yaşam kaybı oranlarının arttığı belirlendi. Son paylaşılan bulgular da virüs, diyabet, yüksek tansiyon arasında sıkı bir ilişkinin olduğunu ortaya koydu. Dolayısıyla risk grubu olarak kabul edilen, yüksek kan basıncı ve yüksek kan şekerine sahip kişilerin Covid-19 hakkında bilgilendirilmeleri ve bu hastalıklara sahip kişilerin gerekli olan ilaçlara ulaşımının olması gerektiği sonucu çıkmaktadır.
Yapılan bir diğer çalışma da düşük plazma vitamin D düzeyinin, Covid-19 enfeksiyonunda hastaneye yatış için bir risk faktörü olduğunu göstermiştir. Ancak Covid-19 pozitif olan hastalar için düşük D vitamini oranının tek başına yeterli bir faktör olup olmadığı ile ilgili yeterli verinin de olmadığını söylemek önemlidir. Bu verilerin elde edilmesi için daha geniş kapsamlı çalışmaların yapılması gerekmektedir.
Pandemi sürecinin neredeyse en başından beri tüm dünyanın hem fikir olduğu bir diğer konu da kardiyovasküler hastalığı ya da risk faktörü olan hastalarda Covid-19 virüsünün kalbe hasar verebileceğini göstermiştir. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki klinisyenler henüz Covid-19’un bu hasara neden sebep olduğu konusunda tam bir fikir birliğine varmadı. Temmuz ayında yayımlanan 2 rapor, virüsün kalp kası iltihabına neden olmadan kalbi etkilediğini göstermiştir. Bazı iyileşmiş Covid-19 vakalarında ise etkisi daha ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek kalıcı kalp kası yaralanmaları gözlenmiştir.
Son olarak bahsetmek istediğimiz bir diğer çalışma ise Covid-19’u atlatan hastalar üzerinde yapıldı. Bu çalışmaya göre, Covid-19’u atlatan ve iyileşen hastalarda, kalp kapakçıkları ile ilgili görülen fonksiyon bozuklukları ve büyüyen kalp kapakçıkları kaydedildi. Ayrıca kalp kasında da virüsün çoğalabileceği gözlemlendi. Kısa sürede yapılan çalışmalar ile Covid-19’un kalpte hasara sebep olduğu saptansa da, bu virüsün uzun vadedeki etkilerini görmek için daha çok çalışmaya ihtiyaç olduğu da kesin.
Saç Dökülmesi İle İlgili Elde Edilen Veriler
Daha önce de bahsettiğimiz gibi, dünya genelinde elde edilmiş anlamlı verilerin yanı sıra, Covid-19’u atlatan bazı hastalarda beklenmedik yan etkiler de görüldü. Saç dökülmesi de tam olarak bu yan etkilerden bir tanesi. Enfeksiyondan haftalar hatta aylar sonra saç dökülmeleri rapor edildi. Rapor edilen saç dökülmeleri talojen effluvium tipi olarak gözlemlendi. Bu tip saç dökülmeleri geçici olan ve fiziksel veya duygusal stres ile birlikte seyreden, yüksek ateş, hastalık ve kilo kaybından kaynaklanan saç dökülmeleridir. Tüm bu faktörler Covid-19 geçiren hastalarda görülen belirtilerdir. Ancak hali hazırda saç dökülmesinin Covid-19 ile olan ilişkisi tam olarak açıklanamamıştır.
Saç Dökülmesi Covid-19 Belirtisi mi?
Covid-19’un diğer tüm belirtileri için de sorulabilecek olan soruyu saç dökülmeleri için de sorabiliriz: Saç dökülmesi Covid-19 belirtisi mi? Biraz önce kalp kası için bahsettiğimiz gibi, eğer saç hücrelerinde de virüsün çoğalabileceği tespit edilirse ve bu hücrelerde antikor gelişirse, aynı kalpte, böbrekte ve diğer birçok organda ortaya çıkan fonksiyon bozukluğu saç hücrelerinde de ortaya çıkabilir. Böyle bir durum kanıtlanırsa, saç dökülmesi de Covid-19 belirtisi olarak sayılabilir. Ancak bunun için de mutlaka istatistiksel olarak anlamlı bir verinin elde edilmiş olması gerekir ama şu an için elimizde böyle bir bilgi bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu konunun netlik kazanması için daha pek çok araştırmanın yapılması gerektiğini söylemek mümkündür.
2020 yılı ile hayatımıza çok hızlı bir giriş yapan Covid-19 ile ilgili olarak dünyanın pek çok yerinde araştırmalar devam etmektedir. Eldeki veriler arttıkça ve anlamlı istatiksel değerler elde edildikçe, bilim insanları da hem Covid-19’un belirtileri hem de etkileri ile ilgili daha doğru verileri bizimle paylaşmaya başlayabilecekler.
Kaynakça:
https://www.nytimes.com/2020/09/24/health/coronavirus-hair-loss-telogen-alopecia.html